6 Mayıs 2010 Perşembe

Dilek tutmayı unutan Dilek:))


Dün işlerden fırsat buldukça Hıdırellez dileklerini paylaşan dostlarıma yorum bırakmış, acaba ben ne dilesem diye düşünüp durmuştum. Eve gidince durum hiç de beklediğim gibi olmadı. Akşama kadar sevgili blogcanlarımın Dolmabahçe Et ve Kebap toplantısının resimlerine bakıp, herbirine yorumlar yazdığımdan kendimi saç kavurma ve taze fasulye yaparken buldum. Yanına da bol salata:)) Yemek biraz ağır gelmiş olacak ki eşim biraz erken yattı, ben de Sakarya Fırat'ı ardından Canım Ailem'in bir kısmını izleyip, uyudum kaldım. Dilek milek hak getire:) Oysa gül ağacına neler neler asacaktım, uğur paraları gömcektim toprağa, öğlen sahile gidip denize bırakacaktım dileklerimi... Hatta sabah bir arkadaş "deniz kenarında kumların üzerine istediklerimizin resmini çizeceğiz" diyordu, ne güzell... Sağlık, mutluluk, başarı, huzur, neş'e her daim bizlerle ve sevdiklerimizle olsun diliyorum geç te olsa:)) Ömrümüze, sevgimize, yuvamıza bereket hepimizin...

Bu sabaha dönersek Nazilli'den tazecik siparişlerim geldi; Özdenciğim sağolsun hatırlattı da, şirketten sürekli sipariş veren bir arkadaşımla aklımıza gelen şeyleri isteyivermiştik. Mis gibi tereyağı, zeytinyağı, tatlı lor, bezelye, kapya biber, bakla, taze fasulye, patlıcan, domates, biber salçası, ıspanak benimkilerdi.
Bir daha ki sefere üzüm pekmezi, kuşburnu reçelini ben de deneyeceğim. Teşekkür ederim Pınar hn. emeğinize sağlık, bahçenizden bu tatlarla bizi tanıştırdığınız için:)

Bugün okullarda ön SBS sınavı yapıldığı için kızım öğlen eve gelmiş. İyi geçtiğini söylüyor, dün akşam bayağı heyecan yapmıştı. "Bu sene soruları Devlet hazırladığı için kolay olacak, geçen sene TÜBİTAK hazırladığı için çok zordu" diyor. Geçen sene maaşallah 434 almıştı, dersaneye göndermemiştim, bu seneyi de öyle sayıyorum ve inşallah sağlıcakla daha yüksek not alır diye de dua ediyorum prensesime... Tüm çocuklarımıza sınavlarında Allah zihin açıklığı versin, dışardan konuşmak kadar kolay değil... Öğlen önce eve uğrayıp kızıma değiştirmesi için kıyafetlerini aldım ve anneme bıraktım. Hem de ev yapımı yemeğimi yedim. Gelir gelmez aldığım yeni mamaları da dolaba koydum. Allah ağız tadıyla hepsini tüketmemizi nasip etsin. Taaa nerelerden geldiler sofralarımıza...

Ohh.. Şirket klimalarında yaz uygulamasına geçildi nihayet, teras katta olduğumuzdan cam falan fayda etmiyordu; sıcaktan uyuşukluk geliyordu çalışırken, kendimize geldik, gözümüz açıldı çok şükür. Ara ara kısarım soğuğunu, daha yeni açıldı:))

Fotoğraflar ve hikayeler evde hala bekliyor, fırsat buldukça paylaşacağım. Şimdi 5 çayı vaktim, sonra işe devam...

2 yorum:

Yeşim dedi ki...

valla bende sizin gibi unutanlardanım ilk defa bu sene unuttum cüzdanımı gül ağacının dibine bırakırdım bereket olsun diye :)
benimde oğlum girdi bugün sınava çok kolaydı diyor bakalım inşallah sbsde kolay olur başarılı olurlar çok heyecanlıyız ve çok zor bir dönem Allah yardımcıları olsun çocuklarımızın ...
yeşim...

Ballı Cimcime dedi ki...

Cüzdan bırakmak fikri süpermiş canım:) Seneye inşallah..

Bu sınavı birebir gerçeğine benzettiklerine göre SBS soruları da bu sene kolay olur diye umuyorum. Allah yardımcıları olsun bütün çocuklarımızın, dualarımız onlarla.. Sevgiler:)