3 Şubat 2011 Perşembe
Pencereniz Nereye Açılıyor?
Pencereler vardır, denize bakar. Açınca deniz vurur yüzünüze, kapatınca sessiz bir mavilik dolar evin içine. Deniz kadar derindir bakışlarınız, deniz kadar dalgalı olmasa bile hayatınız...
Pencereler vardır, nehirlere, derelere, şelalelere bakar. Berraklıktır duvarınıza asılı tablo. Huzur veren şırıltıdır, çalıp duran müzik. Aynı nehirde iki kere yıkanamamak gibi, aynı nehri iki kere seyredemezsiniz. Giden su damlacıkları, hayatınızdan da saniyeler götürür; eşsiz bir manzara seyrettirirken.
Pencereler vardır, dağlara bakar. Dağların yüksekliği kadar yükselir bakışlar. Dağların ardı gibi ulaşılmazlara da sahiptir, dağların bu tarafındakiler gibi, engelleri beraber aşacak dava arkadaşlarına da...
Pencereler vardır, uçsuz bucaksız ovalara bakar. Yürüseniz saatler sonra ulaşabileceğiniz noktadır, evinizin içinde bakakaldığınız. Gökyüzünün yeryüzüyle birleştiği o müthiş fotoğraf, yer ile gök arasındaki konumunuzu belirler: Ne kadar arzîsiniz ya da ne kadar semavî?
Pencereler vardır, kaldırımlara bakar. Gördüğünüz; insan ayakkabıları, kedi patileri, araba lastikleridir. İşittiğiniz; ayak sesleri, otomobil gürültüleri, sokak kavgalarıdır. Kaldırım manzaralı eviniz var mı diye sormazsınız asla, bir emlakçıya. Tercihiniz değil, mecburiyetinizdir kaldırımlar; ama ufkunuzu geliştirmek, başka dünyalara pencereler açmak elinizdedir.
Pencereler vardır, karşı apartmana bakar. Sokaktan geçen arabalar, oyun oynayan çocuklar ve balkonda çay içen komşulardır; evinizden dış dünyaya açılan. Komşunuzun da sizden farkı yoktur; onun için de siz bir manzarasınızdır, penceresini açtığında. Siz ve komşunuz, karşılıklı iki ayna gibidir; ama bu aynadan sonsuz görüntüler çıkmaz.
Pencereler vardır, hayata bakar. Hayattan ne anlıyorsa insan, o kadar geniş, o kadar ferah, o kadar huzur vericidir; penceresinden evine sızan. Hayatı bir hapishane gibi görüyorsa, ayak seslerinden, ayakkabı görüntülerinden ve araba lastiklerinden başka bir şey görmez, ruhunun penceresi olan gözlerini açtığında.
Pencereler vardır, insanın kendisine bakar. Ne kadar derinse duruşu, ne kadar özgürse ruhu, ne kadar güzel görebiliyorsa; o kadar geniş, o kadar uçsuz bucaksız, o kadar güzeldir manzarası. Yüzeyselse, ancak karşı apartmandaki insanı görüp durur, penceresini her açtığında.
Pencereler vardır, açılmaz; sadece seyredersiniz. Koklayamazsınız, işitemezsiniz, elinizi uzatıp dokunuyor gibi hissedemezsiniz.
Peki sizin pencereniz nereye açılıyor?
Pencerelerimizin hep güzelliklere açılması dileğiyle...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
aklımın güzelliklerine : )))
benim de hayal ettiğim öyle bir pencere var...
Görmek istediğim güzelliklere bakar :)
Sevgiyle kalın...
evimin incileri Belgin'e katiliyorum:) gormek istedigim guzelliklere...
sevgiler
dostluklara açılan pencereler çok keyifli oluyor..Birde açılan ama açıldıktan sonra bir ömür kapanmayan pencereler var , annelik penceresi gibi :)
Herkes hayalindeki penzereye kavuşur inşallah. Elinize yüreğinize sağlık.
Sevgiler..
benim pencerelerim hayata açılıyor..başka şansım yok :)
Ne güzel bir soru:) Benimkiler hep acik ,kafamin gittigi yöndeler nedense...
Sevgiler,güzel bir yazi olmus,tesekkürler...
Hayırlı kandiller ve en güzel sevgiliyle mutlu bir sevgililer günü diliyorum.Muhabbetle...
Yorum Gönder