24 Şubat 2010 Çarşamba

UYKUSUZZZ...

Gün boyu gözlerim öylesine yorulmuştu ki rengarenk tablolar ve rakamlarla... Eve geldiğimde de iyice kızarmışlar, kapatınca batıyormuş gibi acıyor, ağlıyormuş gibi de yaşarıyorlardı. Masal gibi anlattım farkındayım ama tek hissettiğim; başımda bitmek bilmeyen bir zonklama, omuzlarıma çökmüş bir bıkkınlık ve dinlenme isteğiydi. Şöööyle keyif yapayım dokunmayın bana azıcık der gibi baktım. Hatta keyfe gerek yok azıcık gözlerim dinlensin, suya sabuna dokunmayayım bu akşam dedim ama ne mümkün, olmadı olamadı. Bütün yorgunluğuma ve yılgınlığıma rağmen söylene söylenee çalıştım durdum. Ne mutfağın işi bitti, ne ödevler ne de vs.ler...

Sonunda olacağı oldu, bu sefer de iyice uykum kaçtı, gözlerimi kapatamadım:) Sıkıntılı çalışmaların hediyesi; omuzlarım ve boynumdaki ağrı hala devam ediyor üstelik... Tekrar uyuma çalışmalarıma geri dönmeden haftada birkaç gün ancak fırsat bulduğumda bakabildiğim h.mail mesajlarıma bakayım dedim. Bugün'e ait haberler de şu konu dikkatimi çekti hemen paylaşmak istedim. Ben bu söylenilenlerin çoğunu yapamadığım için;

UYUYAMIYORUM!!!

Uyku insanın en önemli ihtiyaçlarından birisi ancak uyku sorunları yaşamınızı kabusa çevirebilir.

Sadece sağlıklı olmak, kaliteli bir uyku için yeterli değil. Yediğiniz yemekten, işteki temponuz, uyanma saatinizden tutun da içtiğiniz kahveye kadar her şeyin bir dengesi var.

Her sabah aynı saatte, hatta mümkünse sabah 8’den önce kalkın.

Kahvaltı öncesinde mutlaka 15 dakika egzersiz yapın.

İyi bir kahvaltı, gününüzü enerji dolu geçirmek için şarttır.

Kıyafetleriniz hem dışarıda, hem evde son derece önemlidir. Sizi sıkmayan, rahatsız etmeyen giysileri tercih edin.

Günde en fazla 2 fincan kahve için. Siyah çayın da çoğu zararlıdır. Bitki çaylarına yönelin.

Gündelik hayatın stresi içinde kavrulanlardansanız, eve gitmeden bol oksijenli bir ortamda 15 dakika dinlenin. Derin nefes alarak sakinleşin.

Eşiniz, çocuğunuz veya aynı evi paylaştığınız kişilerle sohbet etmeyi ihmal etmeyin. Çocuğunuzun ödevlerine yardımcı olun, aile fertleriyle muhabbet edin.

Yatmadan önce ağır egzersizler yapmayın.

Uykudan önce gerilim filmi seyretmeyin.

Kış aylarında olsanız bile, yaşadığınız alanı sık sık havalandırın.

Akşam yemeğinde hafif yiyin ve en az 3 saat önce yemiş olun.

Özellikle yatmanıza yakın kahve, çay ya da gazlı içecek gibi içinde kafein olan içecekleri tüketmeyin.

Bir bardak süt veya ıhlamur, uyku öncesi içilecek en sağlıklı içeceklerdir.

Yatak odanızın sıcaklığının 20 dereceyi geçmemesine dikkat edin.

Yatmadan önce ılık bir duş alıp, diş ve ağız temizliğinizi yapmayı ihmal etmeyin.

Yatak odanızın sessiz, temiz ve havalandırılmış olmasına özen gösterin.

Uyurken kan dolaşımınızın düzenli olması ve toksinlerden arınmanız için, yatağınızın kalitesi önemlidir. Omurganızı destekleyen, sert olmayan ve anti alerjik maddelerden yapılmış bir yatakta uyuyun.

Eğer reflü gibi bir rahatsızlığınız yoksa, yastığınızın 11 santimetre yüksekliğinde olmasına dikkat edin.

Üstünüze örttüğünüz yorganlar, sentetik malzemeden olmamalıdır. Bu durumda vücudunuz nefes almayacaktır.

1 yorum:

Esra dedi ki...

Keşke sıralanan maddelerin hepsini yapabilsek ama ne mümkün..