7 Haziran 2010 Pazartesi

Sahibini Arayan Mektuplar

Gözlerine baktığım zaman susmanın bir sebebi olmalı.
Bana kendini anlat. Korkularını, dileklerini söyle
bana. Aşktan ne bekliyorsun? Dostluk mu? Al, istediğin
kadar... Yüreğimi apaçık önüne seriyorum işte! Orada
sevdiğin, isteğin ne varsa al, senin olsun. Sana
arzularımın ötesinden sesleniyorum.

Aydınlık! Sen en güzel aydınlık! Bizi bırakma.
Kalplerimizde girmediğin köşe kalmasın. Çek, kurtar
bizi insan yaratılılışımızın korkunç
karanlığından. İçimizde, ta derinlerde kükreyen o vahşi
hayvanı sustur. Düşüncelerimizi tırmalayan o kanlı
pençeden kurtar bizi. Unutulmuşların dünyasında biz
unutmak istemiyoruz.

Haydi sevdiğim sen de aç yüreğini. Dostluğun o ölümsüz
ışığı dolsun içine. Saçlarımı okşadığın zaman, annemin
eli sanmalıyım ellerini. Dudaklarından yalnız aşkın
hazzını değil, dostluğun doyulmaz içkisini de
içmeliyim. Bana önce insanlığımı öğret, bana
unutmamayı öğret. Seni hiç unutmak istemiyorum.
Bilinmeyen içkilerin en zevk dolu sarhoşluğunda
yaşayalım seninle. Kurtulalım bu korkulardan, bu
çaresizliklerden.

Beni hiç unutmayacaksan sev, usanmayacaksan sev.
Birlikte yaşadığımız her dakika ömrümüzün bir yılına
bedel olmalı. O dakikaları hatıraların sonsuz
mezarlığına gömeceksek hiç yaşamayalım.

Önce zamandan kurtulmalıyız öyleyse. Birbirini
yenilemeli saatlerimiz. Yarın bu günü aratmamalı.
Yerçekiminden kurtulurcasına aşmalıyız zamanı seninle.
O dost zamanı, o dostça zamanları.

Bana "gel" dediğin an; mesafeler de anlamını
kaybetmeli. Yolları dakikalarla, günleri kilometrelerle
ölçmemeliyiz. Beraberliğimiz, bütünlüğümüz hiç
bitmemeli. O hiç sönmeyen dostluk ateşinin çevresinde
hep böyle elele, dizdize olalım. Ne yağmur söndürmeli
o ateşi ne rüzgar. Yüreklerimiz hep böyle ışıl ışıl
olmalı alevlerinde.

Hadi sevdiğim, sen de aç yüreğini. Bana kendinden
bahset. Hep ben ol, durmadan ben ol istiyorum.
Dudaklarım kurudu bak! Bir yudum su ver güzelliğinin
pınarından. Acıktım dersem iyiliğinle doyur beni.
Üşüyorsam; yalnız dostluğunun ateşinde ısınsın
ellerim.

Benim olma demiyorum. Ama önce ben ol. İnan, ben hep
sen olacağım, baştanbaşa sen olduğum için.

Aşkta kaybettiklerimizi dostlukla tamamlayalım. Gel,
aydınlık, bizi bekliyor...


Ümit Yaşar OĞUZCAN

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Bu kadar anlamli sözcüklerden sonra ne denir ki!!!

Ballı Cimcime dedi ki...

Her okuduğumda ben de çok etkilenirim Filizciğim, yorumsuz paylaştım çünkü her sözü ayrı bir anlam taşıyor...

Dostluk dolu zamanlarda buluşmak üzere, İstanbul'dan kucak dolusu selamlar...

Işıl dedi ki...

her okuduğumda kalbimi çarptırır bu şiir yatak odasında baş ucu kitaplarımdan arada okur duygulanırım