13 Ocak 2012 Cuma

SİHİRLİ SÖZCÜKLERLE, SİHİRLİ YAKLAŞIMLAR…

Bir çocuk “Ben ….. ( güçlüyüm, tembelim, başarılıyım, çok akıllıyım, komiğim, hayvanlarla iyi geçinirim, cesurum ve bunun gibi ) demeden çok önce , anne ve babasının, öğretmeninin , kardeşlerinin ve onun için önemli olan diğer insanların “ Sen …. güçlüsün , tembelsin, başarılısın vs. ) cümlelerini defalarca duyar. Çocuklar kim oldukları hakkında önceden oluşturulmuş fikirlerle doğmazlar , bunları büyüme sürecinde diğer insanlardan öğrenirler. Kendi duyarlılığı ve yargılamasını geliştirirken kendini betimlemek için kendi sözcüklerini bulurlar. Şüphesiz kendi sözcüklerini bulurlarken daha önce duyduğu sözcüklerden etkileneceklerdir.

Sonunda çocuğun davranışı hakkında sonuçlara varmaları onların etiketlenmelerine sebep olacaktır. Dilimizde sıfat diye tanımladığımız sözcükler, kişi hakkında olumlu veya olumsuz yargıları da ifade edecektir. Örneğin ; bir çocuğa “ kibar “ demek bir betimleme değil, övgü olacaktır. “ Kaba “ demek onu betimlemek değil kınamak olacaktır. Birinin “ çirkin “ olduğunu söylemek ise onun özelliğinden çok kendi duygularımızın betimlemesi olacaktır. O halde kullandığımız sözcükler sadece algıladıklarımızı değil, algıladıklarımız hakkındaki duygularımızı da ifade eder.

Anne ve babalarımız bizi doğru şekilde, sevgi ile etiketlemişler ise bu etiketler bize kim olduğumuzu , benlik saygımızı ve kendimiz hakkındaki gerçekliğimizi arttıracak şekilde öğretmişlerdir. Eğer ebeveyn çocuklarından ( onlarla hiç ilgisi olmayan ) haksız beklentiler içinde olursa , çocuk kim olduğu konusunda gerçekçi değerlendirmeyi hiçbir zaman yapamaz. Bebeklik döneminden yetişkinlik dönemine kadar anne ve babaya bağımlı olan çocuk , onların yargılarını hiç sorgulanmadan kendi gerçekleri haline dönüştürür.

Pek çok aile çocuğu övmenin onu şımartacağı veya onun kibirli olmasına yol açacağını düşünmüştür. Eleştiriler yüksek sesle bağırılarak ya da sinirle söylenirken, övgüler sıradan bir ses tonuyla söylenmektedir. Açıkçası ne söylendiğinden çok nasıl söylendiği çok önemlidir. Çocuğun davranışını mı , kimliğini mi eleştiriyorsunuz? “ başarısızsın” sözcüğü yerine “ matematik dersine çalışma yöntemin başarısız “ deseniz, “ ne kadar da bencil bir çocuksun “ demek yerine ; “ kardeşinle bilgisayarı paylaşmaman bencilce bir davranış “ deseniz nasıl olur? Böylece karşınızdakinin kişiliğini değil, sadece davranışını eleştirmiş olursunuz.

Büyüyen çocuklarınca reddedilmekten korkan anne ve babalar ,kendi çocukluklarındaki defektlerinin, kendi algılarındaki sevilmezliklerinin fark edilmemesi için belki de çocuklarını negatif etiketliyorlardır. Her ne kadar William Hazlitt “ Sonsuza kadar kalan tek şey sözlerdir “ demişse de kendi yaşamlarımız bakımından hiçbir sözün değişmez olması gerekmez. Çocukken ne kadar güçlü olsalar da , anne ve babaların negatif sözleri son söz olarak kalmamalıdır.

O halde bu günden itibaren çocuklarınız başta olmak üzere çevrenizdeki herkese pozitif sihirli sözcükler söylemeye başlayabilirsiniz. Ardından aklınızda kalan tüm olumsuz etiketleri üzerinizden çıkarıp atabilir ve olumluları ile yer değiştirebilirsiniz, bakın benden size her sabah ayna karşısında söyleyebileceğiniz sihirli bir cümle;
“Ben güzelim( yakışıklıyım ) , ben özelim, ben çalışkan ve başarılıyım, ben kendimi seviyor ve seviliyorum , mutluluğu hak ediyorum….”

Tüm negatif etiketlerinizin sihirli sözcüklerle aydınlanması dileğiyle;

Dr.Obengül Ejder

Acıbadem Adana Hastanesi
Aile ve Evlilik Terapisti

http://www.doktorsensin.com

4 Ocak 2012 Çarşamba

Az önce gelen maili aynen paylaşıyorum; tamamını uygulayabilirsek süper:)

Cleveland, Ohio'lu 90 yaşındaki Regina Brett'in kaleminden:

1.Hayat haksızlıklarla dolu ama yine de güzel!!!
2.Şüphede kalma, ikinci bir adım daha at!
3 Hayat, nefrete harcayacak kadar uzun değil!
4.Hastalandığında sana işin değil, ailen, arkadaşların bakacak. Onlarla ilişkini koparma!
5.Her ay kredi kartlarını ödemeyi unutma.
6.Her tartışmayı kazanacaksın diye bir şey yok! . Fikir farklılıklarını kabul et!!!
7.Ağlayacaksan, bir başkası ile birlikte ağla! Tek başına ağlamaktan evladır…
8.Tanrıya kızmanda bir mahzur yok! O bunu kaldırabilir!!!
9.İlk maaşından başlamak üzere, emekliliğine para ayır…
10 Söz konusu çikolataysa, direnmenin anlamı kalmıyor…
11 Geçmişinle barış ki, bugününün içine etmesin!
12 Çocukların seni ağlarken görsün! Bundan kaçınma…
13 Hayatını başkaları ile mukayese etme, ötekilerin neler çektiğini bilmiyorsun!
14.Bir ilişki gizli olacaksa, sen içinde olmamalısın!
15.Göz kırpacak kadar bir zamanda herşey değişebilir. Ama merak etme, Tanrı asla göz kırpmaz!!!
16.Derin bir nefes al, kafanı sakinleştirir.
17.Güzel ve yararlı olmayan, seni mutlu etmeyen her şeyi çöpe at! Düşünce kalıpların da dahil!
18 Her ne yaşıyorsan, seni öldürmediği müddetçe, güçlü kılar.
19.Mutlu bir çocukluk geçirmek için geç kalmış değilsin de, bu sadece ve sadece sana bağlı!
20.Hayatta sevdiğin her ne ise, peşinden giderken asla "hayır" sözcüğünü cevap kabul etme.
21.Mumları yak, değerli yatak takımlarında uyu, kendine pahalı iç çamaşırları satın al. Bunlar için özel fırsatlar bekleme, bugün zaten özeldir!
22.Önce hazırlan, sonra da kendini akıntıya bırak.
23.Şimdiden egzantrik ol! Kırmızı giymek için yaşlanmayı bekleme.
24.En önemli sensin ve çok özelsin...
25.Mutluluğun için senden başka sorumlu yoktur!
26.Her yaşadığın felaketin ardından kendine şu soruyu sor: "Beş yıl sonra bunun benim için ne önemi olacak?
27.Daima yaşamı seç.
28.Herkesi, herşeyi affet.
29.Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez!
30.Zaman her imkana sahip... Zaman tanı!
31.Durum ne kadar iyi veya kötü olursa olsun, değişecektir…
32.Kendini fazla ciddiye alma, kimse almıyor ki zaten!
33.Mucizelere inan!!!
34.Tanrı, Tanrı olduğu için seni seviyor. Yoksa yaptıkların ya da yapmadıkların için değil!!!
35.Hayatı denetlemeyi bırak! Öne çık, kendi hayatını kendin yarat.
36.İki seçeneğin var "Erken ölmek" ya da "yaşlanmak"…
37.Çocuklarınızın, yaşayacak başka çocukluk dönemi yok!
38.Sonuçta gerçekten önemli olan sevmiş olmandır!!!
39.Her gün dışarı çık... Mucizeler her yerde seni bekler!
40.Dertlerimizi bir torbaya doldurup, milletinkilerle bir arada görsek, bizimkileri geri toplardık...
41.Kıskançlık zaman kaybıdır. Zaten ihtiyacınız olan herşeye sahipsiniz!!!
42.Her şeyin en iyisini daha yaşamadın!!!
43.Kendini nasıl hissedersen et, kalk, giyin ve dışarı çık!
44.Yol ver!
45.Hediye paketinde olmasa bile, hayat yine de bir hediyedir!!! "

BU MAİL'İ ALANLARIN % 93'ÜNÜN, KİMSEYE GÖNDERMEYECEĞİ HESAPLANMIŞTIR.
GÖNDERECEK OLAN % 7 İÇİNDEYSEN, NE MUTLU SANA.

Yaşamak direnmektir…!

2 Ocak 2012 Pazartesi

MUTLU, SAĞLIKLI NEŞE DOLU BİR YIL DİLERİM, SEVGİLERİMLE...

Her geçen yılın hayatımızdan bir şeyler alıp götürdüğü bir gerçek.

Ama yine de yeni bir yıl, yepyeni ümitlerle içimizde taze filizler yeşertmekte her yılbaşında.

Tüm sevdiklerimizin dileklerinin gerçekleştiği, yeni umutların yeşerdigi, ışıltıların bol olduğu güzel bir yıl olsun 2012.

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN...