27 Temmuz 2010 Salı

Güzel bir alıntıyla yeni güne Merhaba!

Küçük şeyler...

Küçük bir beden, çoğu kez büyük bir ruha yataklık edermiş.
Ufak balıklar daha lezzetli olurmuş.
Ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış, büyük odunlar alevi söndürebilirmiş.
Her küçük şey mutlaka bir işe yararmış.
Sağanak dediğimiz, küçük damlalardan ibaretmiş.
Ufacık bir yağmur, kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş.
Muazzam bir aydınlık, küçük bir delikten görünebilirmiş.
Küçük bir saman çöpü, rüzgarın yönünü gösterebilirmiş.
Büyük bir geminin batmasına, küçük bir delik yetermiş.
Çok veren malından, az veren canından verirmiş.
Yükte hafif olmak, pahada ağır olmaya engel değilmiş.
Deve büyükmüş ama ot yermiş, şahin küçükmüş ama et yermiş.
İnsan küçük bir adama iyiliği dokunduğu zaman cömertliği öğrenebilirmiş.
Büyük makinaları küçük çarklar çalıştırırmış.
Büyük adamın büyüklüğü devam ediyorsa bunun sebebi; onun küçük adamlara gösterdiği özenmiş.
Bazen büyük bir Aşkı başlatan, küçük bir gülümseme imiş.
Ulu bir çınarın veremediği kokuyu, küçük bir papatya verebilirmiş.
Büyük paralara alınan hediyelerin sağlamadığı mutluluğu,
küçük bir bakış sağlayabilirmiş.

Küçük sevinçleri bilmeyenler, büyük keyifler yaşayamazmış.

Öyleyse 'küçük' deyip geçmeden önce, ne kadar 'büyük' sonuçlara varabileceğini düşünelim. Küçük bir damlayı, bir gülümsemeyi, noktayı, virgülü, bir ağacın dibinde biten gülü, bir susam tanesini, sevgilinin sesini hafife almayalım. Küçük dediklerimizin aslında ne kadar büyük olabileceklerini, onların yokluğunu beklemeden fark edelim. Çünkü yanımızdayken değerini bilmediğimizi, bildiğimizde bulamayabiliriz.

Çıkınınızda; küçük bir gülümseme, bir yağmur damlası, bir papatyanın kokusu, üç noktanız, unutulmaz küçük bir anınız hep olsun. Küçük de olsa varsın olsun. Çünkü o küçük çıkınlar nasılsa bir gün, büyük denkler olacaktır. Yeter ki, sabretmeyi ve biriktirmeyi bilelim küçük küçük....

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Berat Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun.


Gündem - Berat, Müslümanlara açılmış fırsat kapısı - ZAMAN GAZETESİ [İnternetin İlk Türk Gazetesi]

Salevât-ı şerîfe Mânâsı:
"Allâh'ım, Efendimiz Muhammed'e ve ehl-i beytine bizi bütün korku ve âfetlerden kurtaracağın, bütün ihtiyaçlarımızı göndereceğin, bütün günahlarımızdan temizleyeceğin, nezdindeki derecelerin en yücesine yükselteceğin, hayatta ve ölümden sonra bütün hayırların nihâyetine ulaştıracağın şekilde râhmet eyle. Muhakkak sen her şeye kaadirsin.“

El-Kaadir (c.c.)
(İstediğini, istediği gibi yapmaya gücü yeten.)

Yeşiliyle mavisiyle İnebolu resimlerimiz...

İnebolu Evleri'ne örnek olarak hazırlanmış maket

Şirin çiçekler ve hediyelik aldığımız cici kızımız:)

İnebolu'ya balkondan bakış
Sahil manzarası eşliğinde leziz semizotu salatamız Gün batımı sefası başka bir güzel
Bir taraf yemyeşil bir taraf masmavi manzarasıyla karşıladı bizi...


Bahçede yeni açan kabak çiçeklerimiz

Bu güzel ilçeyi özleyeceğim Küre dağlarının yeşilini, kıyıya vuran dalgalı hırçın denizini, şirin tarihi evlerini ve mis gibi yöresel yemeklerini...

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Yoğun Salı ve Çarşamba yolculuk hazırlıkları...

Salı 09.15 Diyetisyen randevusuna yetişeceğiz diye erkenden ayaktaydık kızımla yine:) Öncelikle bütün ölçülerim ve değerlerime bakıldıktan sonra uygulanması nispeten kolay olan bir diyet listesine kavuştum. 2 sene önce de böyle bir sağlıklı beslenme planım vardı, 1 ay uygulayıp 2,5 kilo vermiştim ama daha sonra bırakıp tekrar 2 katı geri aldığım için yeni listemde beni bıktırmayacak türden şeyler olmasını ve özellikle çalışma ortamında rahatça uygulayabileceğim türden olmasını istedim ve öyle oldu, saatleri de ona göre ayarlandı. Umarım harfiyen uyabilirim :) Diyetisyenden çıkıp usg'mi de çektirdim. Sonuç iyiydi şükür; herhangi bir venöz yetmezlik olmadığı, yüzeyel varislerin varlığından bahseden güzel bir haber aldım. Bu arada Cumartesi'den beri dikkat edişlerim(magnumu saymazsak) ve aktivitelerim sonucunda 500 gr. verdiğimi görünce inanamadım. Bu sevinçle rejime başlamayı azıcık ertelemeye karar verdim. Sakın başlamadan vazgeçmek diye algılanmasın, sadece bire-bir uymayabilirim tatil modundayken bazı değişikler yapabilirim menümde demek istedim. İlk olarak hazır yakınındayken kahvaltımızı prensesimle sahilde yapalım istedik. Şöyle mis gibi çiçeklerin ve ağaç dallarının arasından, aşık olduğum manzaralara bakarak... Sıra Migros'tan Çarşamba günü yapacağımız İnebolu yolculuğu için ara öğün atıştırmalıkları ve hediyelik bir şeyler almaktaydı eşimin ailesine... Hava bayağı sıcak ve nemliydi zor attık kendimizi kuaföre; ikimizinde saçları yaza uygun bir şekilde kesildi fönlendi, kendimize geldik. Evde yol hazırlıkları devam etti onun öncesindeyse akşam yemeği için güzel bir ıspanak, yanına yoğurtlu sarmısaklı kabak kızartması ardından hem akşam çayımızın yanına hem de yolda yemek üzere güzelce patatesli kıymalı rulo börek hazırladık. Tarifi az sonra:)
Patatesli ve Kıymalı Rulo Börek

Malzemeler;

3 adet yufka
200 gr kıyma
1 baş soğan
1 adet domates
1 adet sivri biber
2 iri haşlanmış patates
Yarım kaşık salça
Tuz, karabiber, pul biber
Göz kararı çörekotu

Önce yufkaların arasına sürmek için;

1 yumurta, göz kararı süt ve mısırözü yağını karıştırarak
1 küçük kase sos olacak şekilde hazırlıyoruz.

İç harç ve böreğin yapılışı;

Doğradığımız soğanları pembeleşinceye kadar kavurup kıymayı ekleyerek pişiriyoruz domatesleri konkase doğruyoruz, biberleri ince ince dilimliyoruz, haşlanmış ezilmiş patatesleri ve diğer bütün malzemeleri sırasıyla ekleyerek iç harcı elde ediyoruz. Dilerseniz doğranmış maydanoz ve dargun otu da ekleyebilirsiniz. Ayrı bir tepsiyi yağladıktan sonra yufkaları yarım ay şeklinde kesip ve harcımızı geniş kısmına yayıyoruz rulo şeklinde yufkayı sarıp tepsiye yerleştiriyoruz, diğerlerini de aynı şekilde hazırlayıp her yufkanın yanlarına ve üzerine yufka sosumuzdan gezdiriyoruz. Üzerine çörekotunu serptikten sonra fırında yaklaşık 20-25 dakika kızarana dek pişirdikten sonra afiyetle servise sunabiriliz. Hem pratik hem çok leziz...

Unutmadan daha önceki paylaşımlarımda bahsettiğim Ülker Golf Maxima Dondurmalı Çikolatalı Pastayı Neşetuana'cım bulamamıştı, şu anda Migros'larda 10.90 TL kaçırmayın derim:)

Valizler hazırlandı Allah'a şükür. Bugünden hepinizin Miraç Kandilinizi kutlarım, dualarımız kabul, yarınlarımız aydınlık olsun. Sağlıkla, sıhhatle dönünceye kadar sizler de kendinize çok iyi bakın, sevgiyle ve mutlulukla kalın. Mimlerimi cevaplamaya fırsat bulamadığım için üzgünüm, gelince inşaallah:) Hadi bana hayırlı yolculuklar:) Sevgilerimle...

"Etrafınıza sevgi yollamaya devam ettikçe, enerji döne döne yeniden doğarak size geri gelecektir..."

Sara Paddison - Hidden Power of the Hearth (Kalbin Gizli Gücü)

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Spor sağlıktır, yapabilene...

Hızlı bir kahvaltıdan sonra fotoğrafından da göreceğiniz üzere Gymnasium Sports & Health Club'a gittim, üye olan bir arkadaşım vasıtasıyla davet edilmiştim gitmesem olmazdı. Fakat evde arada sırada kullandığım koşu bandı nedeniyle vücudumun performansı düşük olduğundan fazla yorulmamak adına yine kardio çalıştım 1 saatte 205 kalori yakabildim sadece. Diğer hizmetlerinden de faydalandım fakat yaz okulundan dolayı çok kalabalık olduğu için havuza girmedim. Vakit olsa hafta içi gruplarına katılabilirim aslında, çok faydalı olacağı kesin. Hoş elimin altındakinde bile yürümeye üşeniyorum, nasıl olacak bilmem:)

Eve gelip hafif bir şeyler atıştırdıktan sonra Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nde Kalp ve Damar Cerrahisi bölümünde muayene oldum. Son zamanlarda dizimin arka tarafında kılcal damarlarda bir kanama olmuş, doğumdan sonra ufacıklardı damarlardaki kızıllaşmalar, onlar açılmış. Venöz yetmezlik Usg incelemesi istedi doktorum, aynı zamanda diyet ve spora devam. Akşama kadar oturarak çalışmanın zararları tabi ki kilo ve hareketsizlik varisi tetikliyormuş. Kızımın kolunda da minik bir morarma vardı içten, kafamıza takıldığı için hemen sorduk, doktorum hemen bir pediatri doktoruna yönlendirdi. Uzun boylu bir doktor beyfendi ayak üstü baktı inceledi, bir şeyin batıp içerde kaldığını plastik cerrahide ufak bir girişimle alınabileceğini söyledi. Doktorların tavrı gerçekten çok güzel, çocuk doktorunun ilgili oluşu da ilerisi için kendisini aklımın bir köşesine yazmama sebep oldu. Her doktora güven olmuyor ne de olsa... Milimetrik bir şey olduğu için hemen alınabilirdi ama iğneden korktuğu için Hilal hanımı hastanede ikna edemedim. Dönüşte Carrefour'a alışverişe gittik kasaların yanlarına magnumları koymuşlar hava sıcak, akşam da olmuş, alsan olmaz almasan olmaz. Gündüz ter atıp 205 kalori yaktık, ardından duble çikolatalı magnumla 300 kalori sınırını aştık. Evdeki hesap çarşıya uymuyor işte:) İnsanoğlu iradesine hakim olabilse zaten sağlık sorunu oluşmayacak değil mi? Biraz daha özen lütfen Dilek Hanımcığım, doktorun dediklerini unutma!!! Sıra diyetisyen de, hadi bakalım:)

Güzel Sabahlar...

Bu hafta izinliyim ya da ben öyle sanıyordum. Neden sanıyordum akşam pembe ortanca çiçekleriyle şenlenmiş İstanbul'un balkonunda cümcür cemaat hava alalım, şöyle Adalar'a karşı meşhur Ayazma lahmacun ve pidelerimizi yiyelim sonrasında sahile inip yürüyüş yapalım derken gece 01.00'de eve dönüp sabah nasılsa uyurum diye düşünmüştüm ki; saat 09.00'da telefon çalınca saniyelikte olsa eyvah mesai saati başlamış moduna giriverdim. Hani öyledir ya haftanın bütün yorgunluğunu atmak istercesine Cumartesileri güzelce dinlenip keyif yapıcam diye uyumak istemezsin de dolu dolu yaşarsın günü ve geceyi nasıl olsa Pazar var uyurum, geç uyanır öğlen kahvaltı yaparım diye umursamazsın ben de dün tam öyleydim, sonra birden kendimi internet başında buluverdim:) Annem dedeme uçak bileti almamı istedi şimdi onu arıyorum:) AHL kalkışı da istemiyorlar efendim uzak diye... O havayolu bu havayolu derken ne uyku kaldı ne bir şey... Daha 1 ay önce 89-99-109 TL olan biletler hepsinde yaz tatili dolayısıyla 234-244-284... olarak değiştirilmiş, fiyatlar inanılmaz. Aklınızda olsun İç hatlar'da sadece Ekim başındaki seferler için alınan biletlerde indirim varmış, çareyi yarı yarıya aktarmalı yeni bir havayolu şirketinden bilet almakta buldum.

Blogumu açar açmaz yorumlarınızı yayınladım, herbiri için ayrı ayrı teşekkürler. Durucuğumun güzel bakışlarıyla pozitif enerjiyi kaptım:)
Herkese mutlu bir hafta diliyorum, sevgiler...

2 Temmuz 2010 Cuma

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

Bu aralar malum hiç keyfim yok; bir-iki gündür sarı kantaron hapı almaya başladım. Blogları incelerken Mutfakta Zen arkadaşımın paylaşımını denemeye karar verdim. Sizde denemek isterseniz tıklayın lütfen. Kendisine tekrar teşekkürlerimi ve sevgilerimi yolluyorum.

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

Victor Hugo

"Malda yalan mülkde yalan gel birazda sen oyalan..." HAYIRLI CUMALAR...

Geçen hafta sonu ziyarete gittiğimiz yakın bir akrabamızın oğlu Uğur Durmuş'u dün sabah kaybettik. Bir seneyi aşkın süredir peşini bırakmayan o elim hastalık bir haftadır mide kanamalarına yol açmıştı, bir gece önce başlayan 3.kanamadan sonra 35 yaşında vefat etti. Allah rahmet eylesin, 6 yaşındaki oğluna ve eşine büyük sabırlar versin. Tüm yakınlarının başı sağolsun, Allah onlara sağlıklı ömürler versin, amin.

Çocukluğumuzda daha sık bir araya gelirdik, hastanede yanına gittiğimizde çok sevinmişti "Uzun zamandır görüşemiyoruz iyi ki geldiniz sizleri gördüm Allah razı olsun hepinizden" dedi. Ve dün "kurtaramadılar, kalbi durdu" diyen vefat haberiyle yola çıktık. İkindi namazından sonra defnedilecekti. Yakınlar hep hazır bulundu, sıra sıra yapılması gerekenler yapıldı ve dualar edilerek ahirete uğurlandı. Saat 19,00'da herkes mezarlıktan ayrılmıştı. Yalan dünya diye boşuna dememişler işte... Gencecikti; dayayıp döşediği terasından denizi seğredeceğim dediği yeni bir evi, sıfır aldığı bir arabası, kimbilir daha ne hayalleri vardı... Kimse hala olanları konduramıyordu, en çok da anneciği... Ama ansızın bırakıp gitti işte bu diyarları... Rabbim mekanını cennet eylesin, nur içinde yatsın...